İçindekiler
Dejavu Ne Demek? – Dejavu Nedir, Neden Olur?
Dejavu, dünya üzerinde bulunan herkesin en az 1 kere yaşadığı paranormal, sıra dışı, garip ve enteresan olay, olgu veya duygu. Tam olarak neyden kaynaklandığını, nasıl gerçekleştiğini veya neden olduğunu bilmiyoruz. Tabi bu olguyu veya olayı bilmemek şu anda yadsınacak bir olay değil, çünkü daha kafamızın içindeki “Beyin” adlı organımızın tam olarak nasıl çalıştığını bilmiyoruz ve bunu anlayabilmek ve anlamlandırabilmek için daha çok uzun bir yolumuzun olduğunu biliyoruz.
Birçoğunuz matrix filminden de bu konuya aşinasınız, filmin bir sahnesinde Neo aynı kediyi iki defa gördüğünü söylüyor bunun üzerine bunun sistemde bir şeylerin güncelleştirildiğini ve bir hata yaşandığı söyleniyor. Matrix benzeri bir simülasyonun içerisinde olsaydık eğer bu tarz varsayım ve teoriler ciddi anlamda mantıklı gelebilirdi ama sanırım biz bir simülasyonda değil gerçek hayattayız, yani büyük ihtimalle(!).
Simülasyon teorisi hakkında daha fazla bilgi almak için tıklayın.
Dejavu üzerinde yapılan çalışmalara ve bilimsel açıklamalara geçmeden önce ilk önce “Deja vu” kelimesinin ne anlama geldiğine bir bakalım. “Deja vu” kelimesi Fransızca bir terimdir, “Deja” çoktan veya daha önceden anlamına gelir. “Vu” ise görülmüş olan veya görülen anlamı taşır. Birleştirince ise yaşadığımız hissin tanımı ortaya çıkar “Görülmüş olan veya zaten yaşanmış olan”.
Bazılarımız bunu sadece yaşamakla kalmıyor bunların diğer türevlerini de yaşıyor. Deja entendu, Deja fait, Deja pense ve Jamais vu gibi olaylar Deja vu benzeri olayların terimsel anlamı. Ayrı ayrı inceleyecek olursak;
- Deja entendu: Bir şeyi daha önce duyduğunu sanmak.
- Deja fait: Bir şeyi veya eylemi daha önce yaptığını sanmak.
- Deja pense: Bir şeyi daha önce düşündüğünü veya daha önce de bu benim aklıma gelmişti ve düşünmüştüm gibi hislere kapılmanızı tanımlayan bir diğer terim.
- Jamais vu: Bir şeyi yaşanmamış gibi hissetmek veya daha önceden yaşanan bir olayı sanki hiç yaşanmamış gibi hissetmek. Tahmin edebileceğiniz üzere dejavunun tersi bir olaydır. Zaten buradaki “Jamais” kelimesi asla gibi anlamlara gelir.
Dejavu hem bilim alanında hem de diğer alanlarda oldukça popüler bir konudur. Bilimsel çalışma ve teorilerin dışında reenkarnasyon gibi olaylara çekilerek veya bazıları tarafından geleceği görmek anlamı da taşır.
Dejavu’nun Bilimsel Tarihi ve Çalışmaları
Dejavu terimi ilk olarak 1928 yılında Edward Titchener tarafından “A Textbook of Psychology” adlı eserinde ortaya çıkıyor. Ardından yapılan bilimsel çalışmalar ile üzerinde durulmaya ve bu garip olayın ne olduğu anlaşılmaya çalışılıyor. Yapılan çalışmalar konuyu tam olarak açıklamaya yetmiyor fakat önemli birkaç sonuç elde ediyoruz.
Dejavu üzerinde araştırma yapan bir psikolog bir deney hazırlık yapıyor. Deneyinde kullanacağı 10 kişiye 10 farklı öğe gösteriyor. Ardından denekleri hipnotize ederek kısmı bir bilinç kaybına uğratıyor. Hipnotize sonrası 10 denekten 3’ü hipnotize edilmeden önce onlara gösterilen materyalleri daha önce gördüğünü fakat nerede gördüğünü hatırlamadığını söylüyor.
Yapılan deneyde 3 farklı insanın yapay bir şekilde dejavu yaşaması tesadüfi bir olay olamaz yani bu kapsamda deneyin son derece başarılı bir şekilde işlediğini kabul edebiliriz.
Yapılan bu deneyler dejavunun ne olduğunu veya nasıl gerçekleştiğini anlamamızı sağlamadı fakat onun hakkında bilgi edinebilmemizi sağladı. Yapılan deneylerde elde edilen sonuçlara göre gençlerde daha fazla yaşandığına ve yaşın bu olayda önemli bir faktör olduğuna kanaat getiriliyor.
Sonuçlardan bir diğeri ise alkol, içki vb. maddelerin bu olayı tetiklediği. Bu tam olarak kanıtlanan bir sonuç olmasa da yapılan bazı çalışmalarda alkol ve içki gibi maddelerin dejavuyu tetiklediği gözlemlenmiş.
Bilimsel olarak ise bu olay bir duygu olarak kabul ediliyor. Temel nedeni ise dejavunun, beynimizdeki loblar arası veri aktarımın zamansal kaybından oluştuğu günümüzdeki en popüler ve en mantıklı açıklamalardan birisi. Konuyu biraz daha açıklığa kavuşturalım, gördüklerimiz ilk önce sol lobumuza iletilir ve işlenir ardından sağ loba iletilir. Buradaki mikro seviyedeki zaman kaybı sağ lobda bazen hataya sebep olur ve şöyle algılanır;
“Ben bu anı daha önce yaşamıştım!”.
Bu alanda yapılan çalışmalar neredeyse 100 yıllık bir geçmişe dayandığı için dejavunun tam olarak ne olduğunu veya neden olduğunu açıklayabilmek günümüzde pek mümkün değil. Gelecekte bunun neden olduğuna dair yapılacak çalışma ve araştırmalar ile beynimizin içindeki bu gizemde çözülecektir.
Robert Boyle Kimdir? başlıklı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Teoriler ve Reenkarnasyon
Hinduizm’in temel yapı taşlarından olan reenkarnasyon inancının, dejavu ile kanıtlandığını söyleyen bazı dini varsayımlar bulunmaktadır. Hatta vücüdumuzda bulunan doğum lekelerinin eski yaşantımızda nereden öldüğümü gösteren bir işaret olduğunu da söyleyen bazı teorilerde bulunmaktadır. Reenkarnasyon kelime anlamı olarak ruh göçü anlamına gelir. İnanış temelde ruhun ölümsüz, bedenin ise ölümlü olduğuna inanılarak beden öldükten sonra ruhun diğer bedene geçmesi olayıdır. Böylelikle dejavu yaşadığınızda, diğer hayatınızdaki bir ana çok benzediğinden veya aynı anı yaşadığınızdan beyninizde “Ben bu anı daha önce yaşadım” tarzı bir his oluşuyor.
Ölümsüzlük Mümkün mü? başlıklı yazımıza buradan ulaşabilirsiniz.
Bir diğer teori ise bilinçaltı ve rüyalar ile ilişkilendiriliyor. Uyurken beyniniz daha önce yaşadığınız tüm yaşantıyı göz alarak bir sonraki gününüzün nasıl olacağına dair tahminlerde bulunup oldukça fazla bir olasılık yaratıyor ve bunları görüntüler halinde işliyor. Eğer o görüntülerden biri yaşanır ise bunu daha önceden tahmin ettiği için o anı sanki daha önceden yaşamış gibi bir hisse kapılıyorsunuz.
Teorilerden bir diğeri ise beynin anıları karıştırdığına ve daha önce yaşanmış olan bir olay ile şu anda yaşanan olayı doğru işleyememesinde yatıyor. Dejavu yaşadığınız anları hatırlıyorsanız eğer bu anların pek de önemli bir şey yaparken veya konuşurken gerçekleşmediğini bilirsiniz.
Dejavu genellikle gündelik bir eylem veya gündelik bir olay konuşulurken başımıza gelir. Beynimiz daha öncede böyle anılar yaşadığı için eğer eskiye yönelik bir anıyı canlandıracak veya ona oldukça fazla benzeyen bir eylem veya konuşma yaparsanız beyniniz tarihlendirmede biraz sıkıntılar yaşıyor ve şuan ki yaşadığınız anı, eski anınıza çok benzediği size bu anı daha öncede yaşadım ama nerde veya ne zaman bilmiyorum gibi hisleri yaşatmaya maruz bırakıyor.
Konuyla alakalı video olarak;
Sıkça Sorulan Sorular
Dejavu nedir ve neden olur?
Dejavunun bilimsel açıklaması konuyu şöyle işler; Beynin sağ ve sol lobları, neredeyse aynı anda çalıştığı için, bir tarafın diğerinden önce algıladığı olaylar olması durumunda, geç tepki veren taraf, olayı daha önce deneyimlemiş gibi hissedebilir.
Dejavuyu kimler yaşar?
Dejavu daha çok gençlerde görülen bir bilimsel olgudur.
Dejavu Nedir örnekleri?
Birisiyle konuşuyorsunuz fakat onunla sanki daha önce aynı kelimeleri kullanarak konuşuyor gibi olmak.
Dejavu gerçek olabilir mi?
Evet, dejavu gerçek bilimsel bir olgudur, bu alanda 100 yıllık bilimsel araştırma mevcuttur.
Sonuç
Sonuç olarak, dejavu birçok farklı faktörün etkileşimi sonucu ortaya çıkan bir olgudur ve genellikle kişinin çevresindeki olayların veya durumların daha önce tecrübe edilmiş gibi hissedilmesine neden olur. Dejavu deneyimleri genellikle kişinin hafızasındaki bellek mekanizmalarında çakışmalara neden olabilecek beyin kimyasındaki değişimlerle ilişkilendirilebilir. Ancak, dejavunun tam olarak neden ve nasıl ortaya çıktığı hala net olarak anlaşılamamıştır. Bu nedenle, dejavu hakkında daha fazla araştırma yapılması gerekmektedir.
3 yorum
But wanna state that this is extremely helpful, Thanks for taking your time to write this.
I have been checking out some of your stories and it’s clever stuff. I will surely bookmark your website.
In the grand pattern of things you receive a B- for hard work. Where exactly you actually confused me personally was first on all the specifics. You know, they say, details make or break the argument.. And that could not be much more accurate in this article. Having said that, let me tell you just what did give good results. The text is definitely rather persuasive and this is most likely why I am making the effort in order to comment. I do not really make it a regular habit of doing that. Next, whilst I can easily notice a jumps in reasoning you come up with, I am definitely not sure of just how you seem to unite the ideas which produce the actual conclusion. For the moment I will subscribe to your position but trust in the foreseeable future you actually connect the facts better.